Elif'e Mektup
Elif… Dört yüz elli bin tane Elif’in içinden benim hayatımın en güzel yerinde olan, her zaman olacak olan, çocukluğum, gençliğim, gülümsememin sebebi, kalbimin sızısı, benim Elif’im. Yazdım, yazdım, her şey hakkında yazdım. Yapabildiklerim arasında en iyisi buymuş, öyle diyorlar. Sen gittikten sonra sayılı satır yazabildim, çok ağırdı yapamadım. Kızdın mı bana ? Bilmiyorum… En çok da bu bilinmezlik hali zor geliyor ya insana. Bu akşam sadece ikimiz olacağız bu yazıda. Kendinden bahsetmeyi sevmeyen sen; seni anlatmadan duramayan ben… Sana aldığım o yeşil yüzüğü parmağından hiç çıkarmayan sen; taktığımda dünyanın ağırlığını taşıyan ben… Sadece çocuklarının değil; herkesin Elif anne’si olabilecek kadar fedakar olan kadın, nefes aldığım her an benimlesin. Sesler var kulağımın içinde, en büyüğü de senin sesin. Biliyor musun ben bu sayede buldum zaman makinesini. Başıma kötü bir şey gelmiş, duruyorum olduğum yerde, sesin geliyor kulağıma çok derinden. Derin ses bana neler ...