Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yolun Başında

Sevgili hayat; Sana anlattığım o kadını geçenlerde yine gördüm. Gülümsedim ona. Sanıyorum neden mutsuz olduğunu sorguladığımdan beri bir şekilde çözülmesini istiyorum. Mutsuz mağdurlarını gördüğümde aklıma iki olasılık geliyor çünkü. Gerçekten çok mu kötü davrandın onlara, yoksa senin sevemediklerini hiç mi çıkarmadın aniden karşılarına? Ben senin sevemediklerini çok gördüm, belki de çok çıkarmıştın karşıma. Bana tercihsiz verdiklerini dahi sevmiştim ben oysa ki. Ben senin sevemediklerini bile sevmiştim. Senin sevemediklerin vardı, bu doğru. O kadar güçsüz, çelimsiz, mazlum duruyorum ki senin yanında. Onlara bahşetmek istediklerimin yanında yapabildiklerim kocaman bir dağa dönüştü. Sevemediklerinin arasında, ona bahşedildiğin senden, çekip çıkarmak istediklerim oldu. O kadar cesaret yoksunuydum ki, gücüm de yoktu. Esaslı konuşmalıyım. Senin sevmediklerinin yörüngesinde dolandıkça ben, utandıkça kendimden, ve derdim yaş olup aktığında dahi düşündükçe onları, özür dilerim senden......

Başka Tanrının Çocukları

Resim
Ceylan Önkol'u tanıyor musun? Yaşı on ikiydi, bazı yerlerde on dört diye geçiyor. Köy yerinde toplu yaş yazdırma olduğu için emin olamıyorum. Emin olduğum bir şey varsa, Ceylan çocuktu. Tek bir fotoğrafı var Ceylan'ın. Üzerinde o şirin çocuk kıyafetlerinden yok. O fotoğrafta da kırgın bakıyor; biraz da kızgın. Lice'de yaşıyordu. Koyun otlatmaya çıktığı gün makarna istemişti annesinden. Zaten pek kimseden de bir şey isteyemezdi. O gün şımartılan prenses çocuklardan da değildi. Hiç olamamıştı ki Ceylan'ım. Koyun otlatmaya giderken parçalandı Ceylan. Nasıl olduğu fark etmez. Ceylan'ım parça parça oldu. O anı düşünüyorum hep.Ağaçlardan parçalarını topluyor abisi. ''Ceylanke parçe parçe'' diye bağırıyor anası. Çünkü Ceylan parça parça. Ceylan'ı öyle görünce, ciğerini ağzına almış annesi, ''Yavrumu içime sokasım geldi.'' demiş bir de. Parçalarını eteğinin içine toplayıp öylece oturmuş. Ceylan öyle toprakta şimdi. ...